Yılbaşına yaz ayında girmeye ne dersiniz?

0 yorum

Dil okuluna gitmek istiyorsunuz.Ama bir türlü karar veremiyorsunuz Amerika mı olsun İngiltere mi yoksa Kanada mı diye.Tabii İngilizce bakımından ilk başta bu ülkeler gelir insanın aklına.Ama aklımıza Avustralya gelmez.Diğer yarımkürede olduğundan uzak diye düşünürüz.Evet çok uzak ama o yorgunluğa değer mi.Bence değer.Ben gitmeye karar verdiğimde ailem endişeye kapılmıştı.Nasıl gideceksin,ne yaparsın oralarda ,başına bir şey gelse sana nasıl yetişiriz diye.Evet ailelerin bu düşünceleri tabii sizleri de az çok strese sokuyor.Ben de yaşadım bunları.Hatta şöyle söyleyeyim Avustralya’ya gideceğimin akşamında dudağımda uçuk bile çıkmıştı.Ama ne kadar yersiz bir endişe olduğunu daha sonra anladım.Çünkü sizleri gizli meleklerinizin koruduğunu bilmelisiniz.Uçuş süresi tam 23 saat sürdü ama çok eğlenceliydi.Sürekli oturmak yasak olduğundan uçak içinde gezebiliyordum.Limitsiz icecek ve yemek olduğunu bildirmek isterim.23 saatin sonunda Sidneydeydim.Cennet gibi bir yer olduğunu işte ozaman anladım.Sıcacık bir esinti yüzüme vurmuştu.Kibarlıkları,konuşmaları beni büyüledi.Hayat standartları yüksek olduğundan çok rahat insanlar.Kesinlikle çok rahat bir ortamda zaman geçirdim diye bilirim.

Bilindiği gibi dünyanın en güzel yılbaşısı burada kutlanmaktadır.Ve işte o gün gelip çatmıştı.31 Aralıkta hava sıcaklığı 35 dereceydi.Hayatımda kendime bir hediye vermek istedim ve hemen kumsala koştum.Kafamda yılbaşı şapkası kumsalda fotoğraf çektirdim.Daha sonra akşam için Circular Quay’e gittim en güzel orada seyredildiğinden.Size tavsiyem en erken saatte gitmeniz mesela akşam üzeri 4 -5,bu saatler bile geç olabilir.Kendinize piknik sepeti hazırlamayı unutmamanız da tavsiyelerimin arasında yoksa aç kalabilir yada çok para harcayabilirsiniz.Circular Quay’e girerken sıraya girmeniz gerekemktedir polis kontrolünden geçmek için.Kesinlikle yanınıza alkollü içecekler almayın çünkü yasak.Uzun bir zaman dilimi geçtikten sonra havaii fişekler patlayama başladı..Manzara süperdi..Sıcacık meltem esintisiyle yazın ortasında yılbaşı keyfi.Eee daha önce de dediğim gibi Sidney anlatılmaz yaşanır.

Yurtdışı Eğitim Hayallerim

0 yorum




Globalleşen dünyada , ingilizce öğrenmenin , yurtdışında eğitim görmenin önemi gittikçe artıyor. Daha iyi iş olanakları için kendimize hergün yeni bilgiler  katmamız gerekiyor.
Bende üniversiteyi bittikten sonra ,bunun üzerine kendimi dahada geliştirmem gerektiğine inanarak , gençlerin hayalini kurduğu Amerika Birleşik Devletlerine gitmeye
karar verdim. Yurtdışına gitmeye karar vermiştim evet ama ne yapılması gerektiği , hangi okula  ve hangi şehre gidilmesi  gerektiği , vize işlemleri konusunda en ufak bir fikrim yoktu.
Bunun için profesyonel danışmanlık almaya karar verdim . Eğitim danışmanımla benim isteklerimi , amaçlarımı  göz önünde bulundurarak , Dil okulu + staj programına karar verdik.

            Öncelikli istediğim ingilizcemin ilerlemesiydi , ingilizcemi ileri seviyeye taşımanın benim gibi yeni mezun olan arkadaşlarımdan bir adım öne taşıyacağına inanıyordum.
İkinci isteğim ise , Türkiyeye döndükten sonra iş bulma sürecinin bana sıkıntı yaratmamasıydı. Daha önce bir iş deneyimimin olmaması bir dezavantajdı ve Amerika da dil eğitimim bittikten
sonra iyi bir şirkette staj yapmak istiodum.  Danışmanım tamda benim ihtiyacım olan programı buldu ve o programa gitmeye karar verdim.Bu iki istediğimi de karşılayan EMBASSY okulları
ABD ‘de mevcuttu. EMBASSY okulları , okulun kendi bünyesinde eğitim verdikten sonra , orada ki şirketlerde staj yapma imkanı sunuyordu. Şirketler HİLTON otelleri , BMW , UPS kargo
Şirketleri gibi internasyonel şirketlerdi. Biz danışmanımla benim için en uygun  yurtdışı eğitimini netleştirdikten sonra geriye kalan bütün işlemleri profesyonel bir şekilde kendisi halletti.
Geriye birtek konsolosluğa gidip , görevlilere kendimi iyi ifade etmek kalıyordu. Danışmanım bu konudada bana yardımcı oldu ve sorunsuz bir şekilde vizemi aldım J

            Böylece benim için yeni bir hayat başlamış oldu. Ilk defa yurtdışına ailem olmadan gidecektim , orada çalışacaktım ve ilk defa kendi ayaklarım üzerinde duracaktım.
Melekler şehri olarak adlandırılan Los Angeles’ a ilk vardıgımda havaalanında karşılamaya gelen görevli beni aldı ve kalacağım eve doğru yola çıktık .Hayatım boyunca ingilizce eğitimi
almış olmama rağmen , ingilizce konuşmak konusunda çekincelerim vardı. Görevli benimle sohbet ediyordu ,dediklerini anlıyordum , ancak cevap vermeye yanlış yapacağımdan
dolayı korkuyodum . Görevli bunu anladı ve cekinecek hicirşeyim olmadığını söyleyerek beni cesaretlendirdi. Bu sırada kalacağım eve varmıştık.  Kapıyı çaldığımda ise güleryüzü ile beni
bekleyen ev sahibini  gördüm . Kalacağım ev klasik amerikan evlerindendi. İçerisi tertemiz , odam gayet konforluydu. Ev sahibim , evi bana detaylı bir şekilde gösterdikten sonra
 odama yerleşmem için bana zaman tanıdı ve akşam yemeğini hazırlamak adına mutfaga gitti. Ben eşyalarımı yerleştirirken mutfaktan güzel kokular yayılmaya başlamıştı  ve az sonra
ev sahibim ve kızı ile akşam yemeğinde buluştuk.  Yabancılık çekmemem için bütün gece benimle sohbet ettiler. Sevdiğim , sevmediğim yemekleri ögrendiler. Pazar günlerini istersem
çevreyi beraber gezebileceğimizi söylediler.Bana çok yabancı olan bu ülkede  ne yapacağım konusunda tedirginliklerim karşımdaki bu sıcak aile konusunda azaldı  ,
beraber  tv izledikten sonra , gece uyumak için yataklarımıza yöneldik . Ertesi gün okulumun ilk günü olacağı için ,beni okula bırakacaklarını söylediler , dolayısıyla yol bulma konusundada
sıkıntı yaşamayacaktım . Bunları düşünce profesyonel danışmanlık almanın ne kadar önemli olduğunu anlayıp , huzurlu bir şekilde uyukuya daldım..

Vize istemeyen ülkeler

0 yorum

Türkiye'den vize istemeyen ülkeler 2014

Son gelişmelerle Türkiye'den vize istemeyen ülkelerin sayısı arttı. 2014 itibariyle vizesiz ülkeler ve kapıda vize alınabilecek ülkelerin listesi aşağıda.
  • Arjantin, 
  • Arnavutluk, 
  • Antigua-Barbuda 
  • Bahama Adaları, 
  • Barbados, 
  • Belize, 
  • Bolivya, 
  • Bosna-Hersek, 
  • Brezilya, 
  • Brunei Sultanlığı, 
  • Ekvador, 
  • El Salvador, 
  • Fas, 
  • Fiji, 
  • Filipinler, 
  • Guatemala, 
  • Gürcistan, 
  • Güney Kore,
  • Haiti, 
  • Honduras, 
  • Hong Kong, 
  • İran, 
  • Jamaika, 
  • Japonya, 
  • Karadağ, 
  • Kazakistan, 
  • Kırgızistan,  
  • Kolombiya, 
  • Kosova, 
  • Kosta Rika, 
  • Libya, 
  • Lübnan, 
  • Makedonya, 
  • Maldiv Adaları,
  • Malezya, 
  • Mauritius, 
  • Moğolistan, 
  • Moldova, 
  • Nikaragua, 
  • Pakistan, 
  • Palau Cumhuriyeti, 
  • Paraguay, 
  • Rusya, 
  • Seyşel Adaları, 
  • Sırbistan, 
  • Singapur, 
  • Solomon Adaları, 
  • Sri Lanka, 
  • Suriye, 
  • Svaziland, 
  • Şili, 
  • Tayland, 
  • Trinidad-Tobago, 
  • Tunus, 
  • Tuvalu, 
  • Uruguay, 
  • Ürdün, 
  • Venezuela.
Sınır kapılarında vize alınabilen ülkeler: 
  • Bahreyn, 
  • Dominik Cumhuriyeti, 
  • Endonezya, 
  • Güney Afrika Cumhuriyeti, 
  • Katar, 
  • Kenya, 
  • Sudan, 
  • Ukrayna, 
  • Umman, 
  • Zambiya.

Pasaport,vize ve vizyon

0 yorum


Ülkemizde pasaport sisteminde olduğu gibi ülkelerin bize uyguladığı vize işlemlerinde de sık sık güncellemeler ve farklılıklar olabiliyor. Pasaportlarımız öncelikle değişerek mavi’den kırmızı hale geldi ve görüntüsü de AB ile uyumlu ve çipli hale getirildi.
Vize işlemlerinde de keza hemen her 6 ayda bir yenilikler veya bize vize uygulamayan ülkeler’in sayısının da artmasının etkisi ile vizesiz seyahat dönemi (özellikle de tatil için) başladı. Çoğu tatil yöreleri bize vize uygulamıyor, çünkü bizim paramıza ihtiyaçları var. Bunun dışında tabii işadamları ve sanatçılara özel vize gerektirmeyen ülkeler de oluştu, bunlar da tabii iyi yönde bir gelişme.
Avrupa, Amerika ve Avustralya ise direniyor. Bunlar Türklerin oraya gelip, ülkeyi ele geçireceğinden filan korkuyorlar diye düşünmeye başladım keza bize vize konusunda bir ferahlık yaratmadıkları gibi schengen prosedürü dahilinde özellikle Avrupa bizi vize kapılarında adeta “öttürüyor”.
Bu tip vize konularında kanımca vize danışmanlığı almakta fayda var, keza kişisel başvuruların deneyimleri ya hüsran oluyor, ya da bayağı bir kanırtıyorlar. İnsanın alında ülkenizi .... diyesi geliyor bazen ama, yine de dünyayı görmek, yeni kültürleri tanımak yine de güzel.
İyi seyahatler.

Avrupa'ya vize uygulaması 2012 gelişmeleri

0 yorum
Avrupa topluluğu Türklere vize uygulamasında yeni bir yol haritası ortaya koydu bugün itibariyle tabii önce bu Fransa seçimlerini bekleyecek ve sonrasında AB'nin kurucuları Almanya ve Fransa ile  aşağıdaki bir plan ile aşama aşama vizelerin Avrupa normlarına uydurulması ve sonrasında vizeye gerek kalmaması gündeme gelebilecek. Adımlar şöyle...
 
1. Biometrik pasaporta geçilecek

 2. AB Sınır Koruma Ajansı Frontex ile işbirliğini daha geliştirilecek

3. GKA ile ilgilili AB üyesi ülkelerle ikili anlaşmaların imzalaması .( Örnek olarak, Yunanistan ile GKA imzalanması )

4. Europol ile işbirliğinin geliştirilmesi

5. AB'nin göç politikasına uyum sağlanması

6.Türkiye'nin vize politikasını AB'nin vize politikasıyla uyumlaştırması.

Türkiye tüm bu şartları yerine getirdikten sonra Avrupa Komisyonu vizenin serbestleştirilmesini gündemine alacak. Yani, Türkler'e vizenin kaldırılması, Ankara'nın önüne konulacak bir dizi şartları yerine getirdikten sonra gündeme gelecek.

Öte yandan Almanya ve Fransa'nın, Türkler'e vizelerin kaldırılmasına kesinlikle karşı olduğu da vurgulanıyor. Bence bunlar yine de bize vizesiz hiç bir ulaşım hakkı vermezler ama, yine de bunların konuşulması iyi bence. Sonuçta sanatçıdan, milletvekilinden, futbolcudan ve yurtdışı eğitim için gidecek öğrenciden vize istenmez duruma gelse bile ilk aşamada bu da kardır, kanımca.


Yurtdışı Eğitim artık zorunlu

0 yorum

Yurtdışı Eğitim gunumuzun zorunlu gereksinimi..artik universiteden mezun olmak yeterli degil cok iyi derecede ingilizde konusmak ve hatta ikinci dilede hakim olmak gerekli..Bu nedenle her yil yuzlerce insan her yil ingiltere ,amerika,kanada gibi ulkelerde egitim almakicin yutdisina cikiyor..hatta attik yaz okullari ile ilk okul caginda bile yaz okulu programlari gundemde...cocuklarimizi genclerimizi ulkemize yakisan bireyler yaplaiyiz ve egirimlerine dil egitiminide eklemeliyiz..ekonomik durumumuz el verdigince onlarin yurtdicinda yaz okulu dil okulu ve hatta universite egitimlerini planlamaliyiz..
bence en uygun ulke ilk once ingiltere olmali cunku ulkemize sadece 4 saat uzaklikta..cocuklarimizi kucuk yaslardan itibaren gonderebiliriz ve gozumüzde hic arkada kalmaz...ben yillar once yaz okuluna gitmistim ve halen hafizamdan hic cikmaz..8yasinda basliyor yaz okullari bence once gruplarla ogretmenleri ile sonra munferit olarak yaz okuu programlarini dusunmeliyiz..sonra lise ve universitede dil okullari baslar ve mezuniyetten sonrada mastir doktora vs..

Artik iyi islerde calismak sansa bagli degil bilgi ve yeteneklere bagli..dolayisi ise isimizi diddiye almali cocuklarimizi kucuk yaslarda yaz ollarina gondermeli yurt disi egitimi zorunlu bir ihtiyac gibi dusunmeliyiz...=